Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Toplumsal Öğe Olarak Birey
Bireyin gücü toplumu meydana getiren temel unsur olmasından kaynaklanmaktadır. Toplumu yönetenler tek tek bireyleri yönettiklerini idrak ettikleri zaman toplumsal bilinç oluşmuş demektir. O zaman “Toplumun Menfaati” denilen şeyin de hakikatte bireyin menfaati olduğu anlaşılacaktır. Bireyin diğer bireylerle işbirliği içine girmesi, yukarda da kısmen bahsettiğimiz gibi, toplumun örgütlenmesi sonucunu doğuracak bu ise bireyin kolektif güç ve faydalar daha fazla pay almasını sağlayacaktır. Toplumsal Öğe olarak birey kendisini kolektif gücün koruması altında ve yine kolektif üretimden elde edilecek sonucun hissedarı kabul edeceği için daha mutlu olacaktır. Toplumdan dışlanmış ve onunla bütünleşemeyen fert yaşama isteği ve azmini kaybedecektir.
Toplumsal Öğe olarak birey, sadece toplumda üretilenden pay alan bir asalak değil, toplumsal üretime katkı yapan bir güçtür. Toplumda üretilen her güzellikte payı olan biridir. Birey, toplumun yapı taşıdır. Toplum bireyden meydana gelmektedir. Tek tek bireyler ne kadar sağlam ve sağlıklı ise, toplum da o kadar sağlam ve sağlıklıdır. Bu gün gelişmiş ülkeler denilen Batı Avrupa ülkeleri bu gerçeği gördükleri ve toplum ve devlet yapılarını buna uydurdukları için gelişmiş ülkeler haline gelmişlerdir. Bireyin kıymetini takdir edemeyen ülkeler fakirliğin, kaosun, karışıklığın, ölüm ve hastalıkların pençesinde kıvranmaktadırlar. Afrika, Güney Asya ve bir kısım Orta doğu ülkeleri bu grupta sayılabilirler. Bireyin toplumsal hizmete katkısını artırabilmek için, günümüzde uzmanlar yeni toplumsal projeler hazırlamakta, yöneticileri her geçen gün daha da zorlamaktadırlar. Toplumsal hizmete bireyin bir öğe olarak katkısının artması ve bunun yanında bireyin topluma getirdiği külfetin azalması, devletlerin daha büyük refahı insanların paylaşımına sunması sonucunu doğuracaktır .
Şu örneği analiz ettikten sonra bu konuyu tamamlayalım: Bir aile düşünelim ki, sağlık ve benzeri kurallara uymadığı için çok sayıda özürlü çocuk sahibi oluyor. Bir başka aile de kurallara uyduğundan sağlıklı çocuklar veriyor. Demokrasi içinde her iki aile de devletin imkanlarından eşit şekilde yararlanacaktır. Fakat sağlıklı çocukları olan ailenin toplumsal hizmete katkısının fazla olmasına karşılık özürlü çocukları olan ailenin katkısı az olacaktır. Söz gelimi, 5 özürlü çocuk yıllarca toplumun sırtında bir yük olarak kalacak fakat karşılığında hiçbir katkıları olmayacaktır. Demokratik toplumlarda birey öne çıkmış olduğu için hiç kimse “Kurallara uymadın, özürlü çocukların oldu. Ne halin varsa gör!...” diyemeyeceğinden devletin bütün imkanları o aile için kullanılacaktır. Sağlıklı çocukları olan aile ise toplumsal hizmete daha fazla katkıda bulunduğu halde diğerleriyle eşit pay almış olacaktır. Demokrasiyi benimsemiş toplumlar bu külfetleri en aza indirip refah seviyesini yükselte bilmek için bireylerin toplumsal hizmete katkılarını artırabilecek her çeşit önlemi almışlardır ki, bunların başında eğitim, sağlık ve alt yapı hizmetleri gelmektedir. Geri kalmış ülkelerde ise sayılan alanlarda ciddi problemler yaşanmaktadır.
Tarih: 2016-03-02 01:56:31 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Toplumsal Öğe Olarak Birey Nedir
Bireyin gücü toplumu meydana getiren temel unsur olmasından kaynaklanmaktadır. Toplumu yönetenler tek tek bireyleri yönettiklerini idrak ettikleri zaman toplumsal bilinç oluşmuş demektir. O zaman “Toplumun Menfaati” denilen şeyin de hakikatte bireyin menfaati olduğu anlaşılacaktır. Bireyin diğer bireylerle işbirliği içine girmesi, yukarda da kısmen bahsettiğimiz gibi, toplumun örgütlenmesi sonucunu doğuracak bu ise bireyin kolektif güç ve faydalar daha fazla pay almasını sağlayacaktır. Toplumsal Öğe olarak birey kendisini kolektif gücün koruması altında ve yine kolektif üretimden elde edilecek sonucun hissedarı kabul edeceği için daha mutlu olacaktır. Toplumdan dışlanmış ve onunla bütünleşemeyen fert yaşama isteği ve azmini kaybedecektir.
Toplumsal Öğe olarak birey, sadece toplumda üretilenden pay alan bir asalak değil, toplumsal üretime katkı yapan bir güçtür. Toplumda üretilen her güzellikte payı olan biridir. Birey, toplumun yapı taşıdır. Toplum bireyden meydana gelmektedir. Tek tek bireyler ne kadar sağlam ve sağlıklı ise, toplum da o kadar sağlam ve sağlıklıdır. Bu gün gelişmiş ülkeler denilen Batı Avrupa ülkeleri bu gerçeği gördükleri ve toplum ve devlet yapılarını buna uydurdukları için gelişmiş ülkeler haline gelmişlerdir. Bireyin kıymetini takdir edemeyen ülkeler fakirliğin, kaosun, karışıklığın, ölüm ve hastalıkların pençesinde kıvranmaktadırlar. Afrika, Güney Asya ve bir kısım Orta doğu ülkeleri bu grupta sayılabilirler. Bireyin toplumsal hizmete katkısını artırabilmek için, günümüzde uzmanlar yeni toplumsal projeler hazırlamakta, yöneticileri her geçen gün daha da zorlamaktadırlar. Toplumsal hizmete bireyin bir öğe olarak katkısının artması ve bunun yanında bireyin topluma getirdiği külfetin azalması, devletlerin daha büyük refahı insanların paylaşımına sunması sonucunu doğuracaktır .
Şu örneği analiz ettikten sonra bu konuyu tamamlayalım: Bir aile düşünelim ki, sağlık ve benzeri kurallara uymadığı için çok sayıda özürlü çocuk sahibi oluyor. Bir başka aile de kurallara uyduğundan sağlıklı çocuklar veriyor. Demokrasi içinde her iki aile de devletin imkanlarından eşit şekilde yararlanacaktır. Fakat sağlıklı çocukları olan ailenin toplumsal hizmete katkısının fazla olmasına karşılık özürlü çocukları olan ailenin katkısı az olacaktır. Söz gelimi, 5 özürlü çocuk yıllarca toplumun sırtında bir yük olarak kalacak fakat karşılığında hiçbir katkıları olmayacaktır. Demokratik toplumlarda birey öne çıkmış olduğu için hiç kimse “Kurallara uymadın, özürlü çocukların oldu. Ne halin varsa gör!...” diyemeyeceğinden devletin bütün imkanları o aile için kullanılacaktır. Sağlıklı çocukları olan aile ise toplumsal hizmete daha fazla katkıda bulunduğu halde diğerleriyle eşit pay almış olacaktır. Demokrasiyi benimsemiş toplumlar bu külfetleri en aza indirip refah seviyesini yükselte bilmek için bireylerin toplumsal hizmete katkılarını artırabilecek her çeşit önlemi almışlardır ki, bunların başında eğitim, sağlık ve alt yapı hizmetleri gelmektedir. Geri kalmış ülkelerde ise sayılan alanlarda ciddi problemler yaşanmaktadır.
Tarih: 2016-03-02 01:56:31 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx